2017 Nobel Barış Ödülü ICAN’ın

ekran-resmi-2016-10-05-21-47-40

Bu seneki Nobel Barış Ödülü’nün sahibi Nükleer Silahların Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Kampanya (ICAN) isimli STK’lar koalisyonu oldu. 400’ü aşkın sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren ICAN’ın ödülü kazanma sebebi ise nükleer silahlanma yarışına karşı verdiği mücadele.

2007 yılında faaliyete geçen Cenevre merkezli ICAN, adını özellikle 2017 yılında kabul edilen (ancak henüz yürürlüğe girmemiş olan) BM Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması müzakerelerine yaptığı katkıyla duyurmuştu.

İran ile varılan nükleer uzlaşmanın (Trump yönetiminin politikaları nedeniyle) suya düşme tehlikesi içinde olduğu; Kuzey Kore krizinin de giderek tırmandığı şu dönemde, ödülün neden ICAN’ın layık görüldüğü gayet açık.

Nobel Barış Ödülü ve yarattığı tartışmalar

İsveçli bilim adamı Alfred Nobel’in (1833-1896) vasiyeti uyarınca verilen Nobel Barış Ödülü, Norveç Parlamentosu tarafından atanan beş kişilik bir komitenin kararıyla sahibini buluyor. Hemen herkes Nobel Barış Ödülü’ne birilerini (kişileri ya da bu seneki ödül sahibinde olduğu gibi kuruluşları) aday gösterebiliyor; ancak nihai karar Oslo’da toplanan bu dar komiteye ait. Nobel Komitesi’nin kimi ne kadar temsil ettiği ya da ne kadar isabetli kararlar verdiği her zaman çok da açık olmuyor.

Yine de her yıl manşetlere taşınıp üzerinde tartışıldığına göre, Nobel Barış Ödülü’nün dünya çapında hâlâ ciddiye alınan bir onur olduğu gerçek. 

Nobel Komitesi’ne yönelik en ağır eleştiriler, ödülün devlet ya da hükümet başkanı konumundaki bir siyasetçiye verildiği yıllara rastlıyor. 1906 yılında ABD Başkanı Theodore Roosevelt’in Nobel Barış Ödülü’nü alması, yürüttüğü pek de barışçı olmayan dış politika nedeniyle eleştirilere maruz kalmıştı. 

2009 yılında Barack Obama‘nın şahsında yine bir ABD Başkanı bu ödüle layık görülmüştü. Ancak bu da çok tartışmalı bir karar oldu, zira Obama göreve daha yeni başlamıştı ve ortada henüz elle tutulur bir başarısı yoktu. Nobel Komitesi belli ki Obama’nın elini kolunu bağlamak, George W. Bush yönetiminin ardından göreve gelen bu Demokrat Partili başkanın sırtına “barış yükü” bindirmek istediğinden bu yönde bir tercihte bulunmuştu. Fakat bu karar Nobel Barış Ödülü’nün prestijinin zedelenmesinden başka bir sonuç doğurmadı.

Myanmar‘da Arakan’lı Müslümanların başına gelenler nedeniyle, 1991 yılında Barış Ödülü’nü almış olan Aung Sang Suu Kyi‘nin ödülünün geri alınması için talepleri de bu çerçevede anmak gerekiyor. Aung Sang Suu Kyi demokrasi mücadelesi veren bir muhalif olduğu için o tarihte ödüle layık görülmüştü, ancak kendisi 2016’dan bu yana iktidarda ve Arakan eyaletindeki insanlık dramını görmezden gelmekle itham ediliyor.  Nobel Komitesi eğer bu yönde bir karar alırsa tarihte ilk kez bir barış ödülü sahibinden geri alınmış olacak.

Nobel Barış Ödülü’nün uçurumun kenarından döndüğü asıl tarih ise muhtemelen 1939. O yıl Adolf Hitler’in ismi adaylar arasında geçmiş, neyse ki Nobel Komitesi “belki böylelikle onu barışa teşvik ederiz” gibi bir düşünceye kapılıp da ödülü Alman lidere vermemişti.

Gerçi 1939 yılında Nobel Barış Ödülü kimseye veril(e)medi, zira ödülün sahibi açıklanamadan İkinci Dünya Savaşı patlak verdi.

Bu arada Nobel Barış Ödülü’nün sahiplerine her zaman şans getirdiği de söylenemez, özellikle Enver Sedat ve İzak Rabin’in kaderleri düşünülürse.

ICAN‘a verilen 2017 Nobel Barış Ödülü dünya çapındaki nükleer silahlanma yarışını elbette frenleyecek değil, ama kamuoylarının bu konudaki endişesini ifade etmeye yarayacağı kesin. Bu nedenle bu seneki ödülün çok fazla tartışma yaratmayacağı ve genel anlamda kabul göreceği tahmin edilebilir

800px-ICAN_Regular_Logo

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s