Putin Suriye’de Bahsi Yükseltiyor

Son günlerde Rusça sosyal medya hesaplarında bir fıkranın dolaştığı söyleniyor. Askerdeki oğlunun Ukrayna’da bir yerlerde çarpıştığını bilen kaygılı bir anne, ona nasıl olduğunu soran endişeli bir mesaj gönderir. Oğlu “merak etme,” der; “ben çoktan Suriye’ye geldim”.

Bu hikayenin dolaşma sebebi, Rus ordusuna bağlı bir takım birliklerin Suriye’de konuşlandırıldığı, üstelik çok sayıda ağır silah ve mühimmatın da bu ülkeye sevkedildiğine dair Batı medyasında çıkan ısrarlı haberler olmalı. Öyle ki, Rus askerlerinin Esad güçleri yanında bilfiil çatışmalara katıldığı dahi yazılıp çiziliyor.

Bu iddialara karşı Rusya’nın tavrı, “ne var bunda?” şeklinde özetlenebilir. Moskova gerçi Rus askerlerinin Suriye’de çatışmalara doğrudan karıştığına dair haberleri yalanlıyor. Ancak Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, iki ülke arasında Soğuk Savaş döneminde imzalanmış askeri işbirliği antlaşmaları hatırlatarak, ülkesinin Şam yönetimine sağladığı askeri yardımın ne yeni ne de şaşırtıcı olduğunu ifade ediyor. Suriye’nin Tartus limanında 1971 yılından beri bir Rus donanma üssü bulunduğu ya da Suriye’nin Rusya’dan çok uzun süredir askeri yardım aldığı gerçekten de bir sır değil.

Lavrov, halihazırda Suriye’de bulunan Rus askeri personelinin tek amacının Beşar Esad’a bağlı Suriye ordusuna eğitim vermek olduğunu iddia ediyor. Aslında bu bile azımsanacak bir destek değil. Özellikle ABD ve müttefiklerinin Esad’a karşı duran muhalif grupları eğitme faaliyetleri hatırlanacak olursa.

Ancak Lavrov tüm bu açıklamaları yaparken, Rusya’nın Suriye rejimine sağladığı askeri desteğin öncelikle IŞİD’e karşı mücadele kapsamında olduğunu belirtmeyi de ihmal etmiyor. Moskova yönetimi, IŞİD’in Kuzey Kafkasya’daki militan toplama faaliyetlerine işaret ederek, arkasında hangi devletlerin bulunduğuna dair binbir spekülasyon dönen bu örgütün kendisi için de doğrudan bir tehdit oluşturduğu iddiasında.

“Batılı” devletler de artık Suriye’deki temel tehdit olarak IŞİD’i gördüklerine göre, Rusya’nın bu ülkede birden bire artan askeri faaliyetlerini ve Lavrov’un açıklamalarını daha geniş bir çerçeveye yerleştirmek mümkün oluyor. Lazkiye’deki askeri hava üssünü elden geçirmekte olduğu da söylenen Rusya’nın tek amacı, İncirlik hava üssüne karşı bir denge unsuru elde etmek mi; yoksa tam tersi, IŞİD’e karşı yürütülecek ortak mücadele için ABD’yle yürüteceği pazarlığın zemin taşlarını döşemek mi?

Rusya’nın Suriye’de konuşlandırdığı askeri unsurlarını “ortak düşman”a karşı  ortaklaşa kullanma teklifi, doğrudan Şam yönetimiyle muhatap olmayıp Rusya’yı araya sokacakları için Batılı devletlere de çekici gelebilir. Rusya bir taraftan Suriye’deki askeri varlığını perçinlemiş, diğer taraftan da Şam yönetimi üzerindeki baskıyı nispeten azaltmış olur.

Bu tür bir işbirliği kurulamaz ve Suriye’nin, kimi senaryolarda sık sık dile getirildiği gibi, çözülmesi söz konusu olursa da, Rusya’nın ülkenin Akdeniz sahil şeridini, yani Esad’ın kalesi sayılan coğrafyayı tahkim etmekte olduğu sonucuna varılabilir. Her durumda Rusya, “ciddi” pazarlığın başlayacağı eşiği mümkün olduğu kadar yukarıya koyuyor.   

Bölgedeki müttefiklerinden İran Batı’ya yaklaşır, Ukrayna krizi yüzünden de Moskova üzerindeki baskılar artarken, Rusya’nın en azından Suriye’de daha avantajlı bir pozisyon elde etmeye çalışması anlaşılır bir durum.

Vladimir Putin, on yıllık bir aradan sonra ilk defa BM’nin Genel Kurul toplantısına katılmak üzere Eylül sonunda New York’a gidecek. Bakalım tüm “büyükler” oradayken, pazarlıklar ne kadar ilerleyecek?

(13 Eylül 2015)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s